Gördüklerimizi betimlemenin dışında daha neler yapabiliriz?
Belki de yıllar sonra
gördüklerimiz kelimeler, sözcükler aracılığı ile varlığını sürdürecek.
Birçok yazar eserlerinde gördüklerini anlatırken duyumsadıklarını ve deneyimlediklerini de aktarır. Bize onların süzgecinden geçmiş mekanlar, zamanlar, insanlar ve bulutlar kalır.
Georges Perec, Bir Paris Semtinin Tüketilme Denemesi’nde şöyle der: "O arkada kalmış gibi görünenleri betimlemek; genelde dikkatimizi çekmeyen, kendini fark ettirmeyen, önemsiz nitelenenleri listelemek; zaman, insanlar, arabalar ve bulutlar dışında hiçbir şeyin hareket etmediği anlarda yaşananları anlatmak."¹
Şimdi burada bunları İstiklal Caddesi üzerinden deneyimlemek, duyumsamak ve bir deneme yazmak istiyorum.
Gözlerimi kapatıp bir duyu organımı yok saydığım anda en baskın şey mekanın tenimi ısıtması ve turtaların kokusu oldu. Bu mekanı seviyorum, yeme üzerine olan bir mekanı yalnız yemekleriyle sevmeyiz veya buraya yalnız yemekleri için gelmeyiz. Bu çoğunlukla mekanın bizde ‘‘yer’’leşmesi durumudur. İstiklal’e bakan köşe tekli bir koltukta sıcak çayımla oturuyorum. İnsanlar gelip geçiyorlar, gözlerimi açıyorum.
İki mavi çöp arabası, biri
uzaklaşıyor diğeri duruyor.
Gizem Nur Aksoy, 2017
"İnsan bazen
nesneleri incelediğini sanırken, yalnızca bir tür düşlemeye açar kendini."²
Tarih:
15 Aralık 2017
Saat:
09.00
Yer:
Tünel Meydanı Sokağı, İstiklal Caddesi
Hava:
Gri gökyüzü, güneşli
Gizem Nur Aksoy. Mimarlığın birçok dalla etkileşim içinde olduğunu düşünüyor ve kendisini farklı kanallardan beslemeye çalışıyor. Haziran-2018'de suluboya çalışması 'Sıkışma' temalı sergiye seçilmiştir. Haziran-2018'de Kültür Üniversitesi’nde keman konseri vermiştir. Harvard-The Architectural Imagination adlı 10 haftalık kursu tamamlayarak sertifika almıştır. Nisan-2019’da Bademlik Tasarım Festivali’nde Doç.Dr. Emine Köseoğlu ile birlikte 'Belirsizin İmgeleri' isimli atölyede yürütücülük yapmıştır. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitimine devam ediyor.
Siyaset felsefesi ve tarihi açısından Nizamü'l-Mülk'ün "Siyasetnamesi" ile Machiavelli'nin "Prens"i birçok defa karşılaştırılmıştır. Ancak bu defa, zaman üzerinden yola çıkarak tarihsel bir okuma yapılmamıştır. Tarihsel metinler, günümüzdeki bir mimarın gözünden mekânsal olarak ele alınmıştır.
Devamını okuAhmet Doğu İpek’in Arter’de yer alan “Başımızda Siyahtan Bir Hâle” isimli sergisi sanatçının 2020–2022 yılları arasında farklı mecraları kullanarak ürettiği eserleri bir araya getiriyor. Heval Zeliha Yüksel, farklı duyulara ve sayısız deneyime açık olan sergiyi Ahmet Doğu İpek ile gezerek sergiye dair izlenimlerini yazdı.
Devamını oku