Menu

Home Page / Blog

İrlanda, Karantina ve Üretmek
İskele Blog 28 August 2020
Büşra Hamzaoğlu

İrlanda, Karantina ve Üretmek

2020 yılının başında İrlanda’da, diğer pek çok ülkede olduğu gibi, korona haberleri yayılmaya başlamıştı. Koronanın kulağa hep uzaklarda kalacak bir hastalıkmış gibi geldiği sıralarda İrlanda Modern Müzesi’ndeki Derek Jarman sergisini gezme fırsatı buldum. Jarman sinema, set ve kostüm tasarımı, edebiyat gibi birçok alanda eser vermişti. Özellikle son dönem karışık teknik tablolarında boyalarla beraber özgürce kullandığı nesneler oldukça etkileyici ve ilham vericiydi.

Türkiye’den İrlanda’ya giderken kafamda dönüp duran resim yapma ve kolaj üretme isteğini, nereden başlayacağımı bilememekten ötürü, hep ertelemiştim. İrlanda’da da karantina olacağı açıklandıktan sonra her yer bir bir kapanmaya başladı. İnsanlar yiyecek içecek stoğu yapmak için marketlere akın ederken ben de daha fazla ertelemeye bahane bulmamak adına resim-kolaj malzemeleri alacağım dükkânın yolunu tuttum. Gittiğim dükkân küçüktü ve kalan akrilik boyalar arasında ana renkler bile yoktu. Mevcut akrilik boyalarda mavinin her tonu, sıcak renklerdense bir tek fuşya kalmıştı. Bunlarla birlikte tüp sulu boyalar ve birkaç boya seti daha aldım. En önemlisi de tuvallerdi. Bahane üretmemi engelleyecek çoğu şey artık tamamdı.

Kutlama

Büşra Hamzaoğlu, 2020

Birkaç gün içinde her yer kapatıldı ve karantina süreci başladı. Jarman’ın eserlerinde kullandığı nesnelerden aldığım cesaretle, gözüme kestirdiğim şeyler arasından bir tişörtü parçaladım. Tuvallerden biri tam da bu tişörtten parçaları sergilemeliydi. Onları sergileme aracıma yani tuvale yapıştırdıktan sonra arka planı boyamaya başladım. Tüp sulu boya suyla temas etmeyince akrilik gibi görünüyordu. En geniş renk kartelası olan boya grubum buydu. Resim bitti dedikten sonra bir süre göz önünden uzaklaştırdım. Bitmedi demeye de korkuyordum çünkü yeterli boyam yoktu. İrlanda’da karantinanın ilk gününden itibaren, ev çevresinden 2 km’den fazla uzaklaşmamak kaydıyla, alışverişe gitmek veya yürüyüş yapmak serbestti. Ben de 2 km yarıçaplı çemberin içinde kalan marketlerde kırtasiye bölümlerini gezmeye başladım. Bir yandan da bulduğum kısıtlı malzemeleri nasıl dönüştürebilirim, yeni bir şey yapmaya başlarsam malzemeler bunu nasıl şekillendirebilir diye düşünüyordum. Neredeyse gittiğim her markette bulunan mum pastel boyaların eritildiği DIY(Do It Yourself) videoları aklıma geldi ve başladığım tabloya nasıl devam edebileceğimi bulmuş oldum. İstemediğim kadar çok sayıda bulabildiğim için bitmesinden korkmuyordum. Aksine bu durum üretimimi daha da özgür kılmaya başladı. İhtiyacım olan şeyler: Bir saç kurutma makinesi, kağıtları soyulmuş mum pastel boyalar, tuval ve kendim. Tablo benim için doyum noktasına ulaşsa da bitti diyemiyordum çünkü her ısı uygulandığında boyaları tekrar tekrar yer değiştiren bu tablo yeni biçimlere bürünüyordu. Karışık teknik bu kolajın adını yeni bir şeylere başlamış olmanın heyecanıyla ‘Kutlama’ koydum ve değişme potansiyeliyle beraber bu ‘Kutlama’ hiç bitmeyecek bir tablo.

Kutlama | Karışık Teknik | 60x80 cm (Büşra Hamzaoğlu, 2020)

Karantina Özeti: Hayat Sana Limon Verdiğinde Kolaj Yap

(Sana) Söyleyeceğim Şeylerin Ekosu | Karışık Teknik | 60x60 cm (Büşra Hamzaoğlu, 2020)

Evdeki ve marketteki nesnelere nasıl kullanabilirim gözüyle bakmaya başlamıştım. Eski kataloglar, bozuk ojeler, şişe kapakları… Nesneler bir şekilde farklı potansiyellerle konuşuyordu. İkinci tuvale ise eski bir yazıyı parçalayıp bu parçaları tuvale yapıştırarak başladım. Bu tuval henüz söyleyemediğim ama ağzımdan dökülmeyi bekleyen sözcüklerle can bulacaktı. Akrilik bulduğum için heyecanlanıp ‘pouring’ yazısını görmeden aldığım dökme akrilik boyaları, bir palete döküp yeni renkler elde edebileceğim boyalar olmadığını zorla da olsa kabullenerek, sürecin ve malzemenin getirdiğiyle uzlaşı içine girmeye çalıştım. Pouring akrilik boyalar genellikle bir kapta karıştırılıp yüzeyi kaplayacak şekilde dökülerek kullanılıyordu. Ben karıştırmadan ama dökülme olanağından da yararlanıp çizgisel akıtarak ve boyalara yol yaparak birleştirdim. Boyalar yoğunluk farkından dolayı birbirine karışmak yerine üst üste gelerek alaca renkler oluşturdular. Birbirini tetikleyen yankılar silsilesi; ama iç içe geçmiş ama ayrı. ‘(Sana) Söyleyeceğim Şeylerin Ekosu’ böylelikle doğmuş oldu. Bu esnada İrlanda Modern Müzesi IMMA InsideOut diye online bir paylaşım başlatmıştı. Karantina sürecinde evde üretilen işlerle dijital bir arşiv oluşturmayı amaçlıyorlardı. Ürettiğim çoğu şeyi dijital arşiv için de müzeye gönderiyordum.

2 km sınırında boya keşif süreci devam ederken, marketlerde bulamadığım için mevcut akrilik boyaları çoğaltacak bir yöntem aramaya başladım. Bir markette tutkal bulmamla çoğaltma sorunu çözülüyor hem de hacim vermek gibi bir olasılık da ekleniyordu. Böylelikle şeffaf tutkalla boyaları karıştırarak yeni kolajları yapmaya başladım. Uzun kuruma süresi üretim sürecimin seyrini de etkilemişti. Evde bulduğum harfler, oyuncaklar hepsi üretimimin bir parçası oldu. Bazılarını direkt kolajlarda kullandım. Bazılarını ise boyayla birlikte baskı yapmak için kullandım.

 Çökelti | Karışık Teknik | 20x60 cm, Kozmik Çorba | Karışık Teknik | 20x60 cm (Büşra Hamzaoğlu, 2020)

Dört Ay Neye Sığar?

Yaklaşık üç-dört aylık bir süreç keşfederek ve üreterek geçti. Karantina önlemleri yavaş yavaş azaltılırken, benim için de Türkiye’ye dönme vakti geldi. Koronanın benim için bilançosu: Biten iki eskiz defteri, kağıt üzeri on küsür kolaj, sekiz karma teknik tablo ve her nesneye “Bundan bir şey çıkar mı?” gözüyle bakan bir ben.

Kolajlar, çerçevelerinden söküldü, rulo oldu; kağıt üzeri kolajlar bir defterin arasına, defterler de rulolarla birlikte bir valizin yarısına gizlendi, yol arkadaşım oldu.

Büşra Hamzaoğlu, 2020

Büşra Hamzaoğlu. 2018 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Şu anda sanatçı ve tasarımcı olarak çalışmalarına devam ediyor. Kolajı bir ifade aracı olarak kullanmayı seviyor.


Sanat     Covid-19     Kolaj

Similar Posts

Tarihi Metnin Mekânsal Okuması: Machiavelli vs. Nizamü’l-Mülk
Eren Can Altay İskele Blog
Tarihi Metnin Mekânsal Okuması: Machiavelli vs. Nizamü’l-Mülk

Siyaset felsefesi ve tarihi açısından Nizamü'l-Mülk'ün "Siyasetnamesi" ile Machiavelli'nin "Prens"i birçok defa karşılaştırılmıştır. Ancak bu defa, zaman üzerinden yola çıkarak tarihsel bir okuma yapılmamıştır. Tarihsel metinler, günümüzdeki bir mimarın gözünden mekânsal olarak ele alınmıştır.

Read more
Ahmet Doğu İpek’in Başımızda Siyahtan Bir Hale Sergisi Üzerine İzlenimler
Heval Zeliha Yüksel İskele Blog
Ahmet Doğu İpek’in Başımızda Siyahtan Bir Hale Sergisi Üzerine İzlenimler

Ahmet Doğu İpek’in Arter’de yer alan “Başımızda Siyahtan Bir Hâle” isimli sergisi sanatçının 2020–2022 yılları arasında farklı mecraları kullanarak ürettiği eserleri bir araya getiriyor. Heval Zeliha Yüksel, farklı duyulara ve sayısız deneyime açık olan sergiyi Ahmet Doğu İpek ile gezerek sergiye dair izlenimlerini yazdı.

Read more
Share
TR