Menü

Anasayfa / Blog

Doğanın Dolaylı Deneyimi ve Biyofilik Tasarım
İskele Blog 19 Mart 2020
Beyza Portakal

Doğanın Dolaylı Deneyimi ve Biyofilik Tasarım

Biyofili, yaşama ve yaşayan sistemlere karşı duyulan sevgi olarak tanımlanır.

1. Yosun duvarı 2. Rio Olimpiyat Forumu

İnsanın doğayı kendi başına asla olmayacak biçimlere sokarak yeniden üretme yeteneği vardır. Medeniyetler ve kültürler insan elinden çıkan tüm tasarımlar bu becerimiz sayesinde doğmuştur. Medeniyet kurma ve tasarlama serüvenimizde doğa ile ilişkimiz insan merkezli bir düşünce antroposentrizim ve doğa kaynaklı düşünce biyosentrizm olarak iki karşıt biçimde ilerlemiştir.


Şu an içinde yaşadığımız modern dünya, 17. yüzyıldan sonra etki sahası gün geçtikçe artan teknolojik gelişmelerle meydana geldi. Ancak modernizmle birlikte insan ve doğa arasındaki karşıtlık giderek derinleşmeye başlamış ve kopuşa doğru gitmiştir. Oysa, fizyolojik, nörolojik ve psikolojik olarak doğadan besleniriz. Dünya Sağlık Örgütü, kentlerde artan yoğunluk ve teknoloji ile birlikte doğadan bu denli kopuşumuzun, zihinsel ve fiziksel enerjimizi gittikçe azalttığını vurguluyor.

Artan kentleşme hareketinin doğal dünyadan kopukluğa yol açtığını gözlemleyen biyolog Edward O. Wilson "b
iyofili" terimini ilk kez 1984 yılında ortaya atmıştır. Bu terim son 30 yılda evrim geçirerek tasarım alanına da tesir etti.

3. Biyofilik Estetik 4. Oxford için Sirkülasyon Mekanı 5. Slothitecture


“Biophilearch” çalışmalarının odak noktasında yapılı çevrenin gelişmesinde dijital tasarım ve üretim teknolojisi kullanan, biyofilik tasarımın araştırılması ve ilerlemesine odaklanan bir araştırma stüdyosudur. Projelerinde ve prototiplerinde, doğayı olabildiğince doğrudan işin içine katmayı ve aynı zamanda doğanın dolaylı deneyimi ile mekan deneyiminin ortak paydada buluştuğu ortamlar tasarlamayı amaçlıyor. Bunu yaparken pasif, düşük enerjili sistemler sağlayan çevreye duyarlı tasarımlar yapmayı hedefliyor.


6. Miami Sahil Duvarı


Kurucularından Barry Wark tasarımlarının, doğal dünya ile aynı merak ve korku duygusunu uyandırması gerektiği düşüncesiyle biyofilik tasarım ilkelerini kullandığını belirtiyor. Projelerinde bitki örtüsünün engellerle karşılaşmadan büyümesine olanak tanıyan strüktürel malzeme kullandıklarını ekliyor.

Image for post7. İstanbul Kütüphanesi ve Forum


Tasarımların amacı doğanın indirgenmiş bir kopyasını yapmaktansa tasarımın içerisindeki farklı stratejilerin doğayla uyumlu olarak yapılı çevreye uygulanmasını içeriyor.

Biyofilik tasarım kendi içinde bir potansiyel barındırır ancak mevcut yüzeysel uygulamalar ve yeşil duvarlar amaçlanan bilincin oldukça altındadır. Biophile Tasarım Stüdyosu’nun dijital teknolojiyle güçlendirilmiş işleri derinlikli bir biyo-bilinç oluşturma yolunda yapıcı bir sorgulama potansiyel barındırıyor.






Wikipedia
Biophilearch
Arredamento Mimarlık / 327 (Ocak 2019)

Beyza Portakal. Mimar. 2019 yılında İstanbul Kültür Üniversitesinden mezun oldu. Birçok yarışmaya katıldı, tasarım ve mimarlık bienallerinde çalışmaları sergilendi, arasında Arcprix’in de bulunduğu ödüller kazandı. Şimdilerde bir yandan profesyonel hayatta mimarlığı icra ederken bir taraftan çocukluğundan beri yaptığı gibi çizmeye devam ediyor. Beyza’yı boş zamanlarında bilmediği ülkelere seyahat ederken bulabilirsiniz. Amaçsız yürümeyi ciddiye alıyor ve şehrin arka sokaklarında kaybolmayı, sokaktaki insanlarla sohbet etmeyi, yeni hikayeler dinlemeyi çok seviyor. Sık sık İskele’ye uğruyor ve İskele’nin sunduğu öğrenme ve çalışma mekanlarından faydalanıyor.

biyolojik tasarım

Benzer İçerikler

Tarihi Metnin Mekânsal Okuması: Machiavelli vs. Nizamü’l-Mülk
Eren Can Altay İskele Blog
Tarihi Metnin Mekânsal Okuması: Machiavelli vs. Nizamü’l-Mülk

Siyaset felsefesi ve tarihi açısından Nizamü'l-Mülk'ün "Siyasetnamesi" ile Machiavelli'nin "Prens"i birçok defa karşılaştırılmıştır. Ancak bu defa, zaman üzerinden yola çıkarak tarihsel bir okuma yapılmamıştır. Tarihsel metinler, günümüzdeki bir mimarın gözünden mekânsal olarak ele alınmıştır.

Devamını oku
Ahmet Doğu İpek’in Başımızda Siyahtan Bir Hale Sergisi Üzerine İzlenimler
Heval Zeliha Yüksel İskele Blog
Ahmet Doğu İpek’in Başımızda Siyahtan Bir Hale Sergisi Üzerine İzlenimler

Ahmet Doğu İpek’in Arter’de yer alan “Başımızda Siyahtan Bir Hâle” isimli sergisi sanatçının 2020–2022 yılları arasında farklı mecraları kullanarak ürettiği eserleri bir araya getiriyor. Heval Zeliha Yüksel, farklı duyulara ve sayısız deneyime açık olan sergiyi Ahmet Doğu İpek ile gezerek sergiye dair izlenimlerini yazdı.

Devamını oku
Paylaş
EN