Şeflerin Elinden Tasarım
Her şef tabağına imzasını atar. Bütün iyi şeflerin de
dediği gibi yemeğin sunumunun güzelliği, yemeğin lezzeti kadar önemli bir
etkendir. Özellikle füzyon mutfağı dediğimiz yemek sunumu modeliyle beraber
şefler tek bir kaşıkta yemeğin lezzetinin karşı tarafa geçebileceğine
inanmışlardır. Bunu da yaptıkları sunumlarla desteklemişlerdir.
Biz tasarımcılar da tıpkı mutfak sanatlarına önem veren şefler gibi estetiğin
ön planda olduğu bir sektörde yaşıyoruz. Hayatımız ilham alarak ve bunu
genişleterek yenilikler sunmaya dayanıyor. Mutfak sanatları öyle bir alan ki;
yemek stilistliğine, dekaratörlüğüne kadar uzanıyor. Farklı formlar, dokular,
örüntüler, simetri vb. gibi unsurlar hem tasarımın hem de mutfak sanatlarının
ortak konuları olduğundan bugün burada rahatlıkla ele alabiliriz.
Mutfakta tasarım-sanat ilişkisinin revaçta olduğu dönemlerden birindeyiz.
Özellikle de sosyal medyada yer alan birçok illüstrasyoncu, şef ve tasarımcı bu
sunumları kendi reklamları olarak kullanıyorlar. Yeniliklerden hoşlanan ve
çağdaş sanat unsurlarından korkmayan, teknolojiden yararlananlar ise farklarını
ortaya koymaya devam ediyor. 3D printer teknolojileri ile özel üretim
çikolatalar yapılması, içtiğiniz içeceklerin üzerinde fotoğrafınızı
görebilmeniz bu teknolojinin kullanımına iyi birer örnek olarak karşımıza
çıkıyor.. Birçok tasarımcının yapmaya çalıştığı gibi kişiselleştirilmiş ürünler
herkesin daha çok ilgisini çekmeye başladığından bu tür teknolojiler yemek
sektöründe de deneyimini geliştirmiş oluyorlar. Bazıları ise mevcut
düşüncelerinden kurtulmak istemeyip kendilerini ölçülere bırakıyorlar. Dünyada
gözümüze iyi gelen simetriyi bulmaya çalışıyoruz tıpkı Ünlü Fransız pasta şefi
Cedric Grolet’in 3 boyutlu yazıcıdan çıkmışçasına hazırladığı sunumları
görünce. Dokuları kullanış biçimini ve akışkanlığı görünce aklınıza gelecek ilk
kelime ‘tatmak’ oluyor.
Özellikle pastacılıkta kalıp üretimlerinde sıklıkla kullanılmaya başlanan 3D
yazıcı teknolojisi fütüristik yaklaşımlarla tatlılar yapmaya yardımcı oluyor.
Yemeye kıyamayacağımız, tabaklarımızdaki küçük sanat eserlerini Ukraynalı ünlü
pastacı Dinara Kasko, birden fazla bilgisayar programı kullanarak hazırlıyor.
Mimarlık bölümünü bitirdikten sonra mesleğini en sevdiği hobisi ile
birleştirerek ortaya yenilebilir teknolojiler çıkartmış oluyor. Bunun yanı sıra
hepimizin de fark ettiği üzere kafeler ve restoranlar bitkisel bazlı, çiğ
ürünlere doğru yöneliyor. Instagram'da gördüğümüz rengarenk ‘bowl’lar,
‘smoothie’ler, yenilebilir mikro çiçek ve filizler bunlara örnek olacaktır.
Mutfak sanatlarıyla ilgilenenlerin takip etmesi gereken bir şef ve yazar olan
Yotam Ottolenghi “Plenty” adlı kitabında özellikle çiğ beslenmeden
bahsediyor. Bu da 3D yazıcı teknolojisiyle yemekler yapabilmemiz adına güzel
bir yol gösterici oluyor çünkü bu yazıcılar henüz yemekleri pişiremiyor. Bu
tarz sektörlerin birbirine entegre şekilde ilerleyebildiğini de bu sayede
görebiliyoruz.
Foodini tasarımcılar tarafından yalnızca sağlıklı yemek sektörü
adına tasarlanmış bir yazıcı örneği. Taze malzemelerle hızlıca bir krema
hazırlamanızı ve istediğiniz şekilde baskı yapabileceğinizi söylüyor. Katmanlar
üst üste geldikçe de birbirlerini sıkıca tutmalarına imkan sağlıyor. Her iyi
şefin simetriye önem vererek ölçülü ilerlemesi gerektiğini, kesilen her bir küp
havucun eşit boyutta olması gerektiğini biliyoruz. Foodini de her iyi şefin
sahip olması gereken bu özellikleri bir yazıcı altında topluyor. Dokuların ve
renklerin hem tasarımda hem de mutfakta önemli olması bu teknolojiler sayesinde
hızlıca göz önünde olmuş oluyor. Deneme süresini kısaltıyor ve ortaya daha
verimli tabaklar ve hatta tasarımlar çıkıyor.
Tasarladığımız ürünün kullanılmak istenmesi, en incesine kadar düşünülmüş
detaylar bizi bahsettiğimiz şefler kadar titiz kılıyor. Ürüne bakıldığında
ölçülerinin önemi, kullanımı kolaylaştıracak şekilde ürünün formu gibi unsurlar
da en az yemek sunumları kadar önemli hale geliyor. Bir yandan hala devam eden
füzyon mutfağı kültürüyle beraber dünyanın en iyi mutfaklarına sahip ülkeler
kocaman bir tabağın ortasında küçülüveriyorlar. Tabağınızda görmek istediğiniz
şey yalnızca tek bir parça yemekken bir anda birden fazla şeyin harmanlanarak
damağınızda bıraktığı tadın uyumu ve dokuları esas alınır hale geliyor.
Tabaklar aynı yemeği değil birkaç farklı yemeğin şef özelinde yenilenmesi veya farklılaşmasıyla
oluşuyor. Aynı eklektik tasarım dünyasında yaptığımız gibi onlar da bunu
tabağımızda yapabiliyor!
Deniz Ilgaz Demiralp. İstanbul Bilgi Üniversitesi Endüstriyel Tasarım
Bölümü’nde lisans eğitimine devam ediyor. Gönüllü aktiviteler vasıtasıyla dünya
için tasarlamayı, bol bol gezmeyi, keşfetmeyi ve her birinden ilham almayı çok
seviyor. Yemeğe ve sanata olan düşkünlüğü nedeniyle de Instagram üzerinden bir
blogda paylaşımlar yapıyor.
Ürün Gelecek ve İnovasyon Yemek Tasarımı